Son günlerde Orta Doğu'da giderek artan gerilim, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını hızlandırmasıyla daha da derinleşiyor. İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, yaptığı açıklamada Suriye'ye yönelik yeni askeri harekât planlarını onayladıklarını duyurdu. Bu durum, bölgedeki askeri ve siyasi dengelerin nasıl değişebileceğine dair endişeleri de beraberinde getiriyor.
Bölgedeki gerilimin artışında birçok sebep bulunmaktadır. Öncelikle, Suriye'nin iç savaş süreci, farklı güçlerin müdahalelerine ve çatışmalara neden oldu. İran ve Rusya'nın Suriye'deki varlığı, İsrail'in endişe duyduğu unsurlar arasında yer alıyor. Bu ülkeler, Suriye hükümetine destek verirken, İsrail ise bu durumu tehdit olarak değerlendiriyor. Özellikle İran'ın Suriye topraklarında askeri bir varlık oluşturması, İsrail'in müdahale etme ihtiyacını artırıyor.
İsrail'in Suriye'ye yönelik askeri operasyona hazırlığı, yalnızca İran'la sınırlı değil. Aynı zamanda Hizbullah gibi milis grupların Suriye'deki varlığı, İsrail için bir diğer tehdit unsuru olarak görülüyor. Kochavi, Suriye'deki bu tehditlerin yok edilmesinin, İsrail'in ulusal güvenliği açısından hayati önem taşıdığını belirtti.
Genelkurmay Başkanı Kochavi, onaylanan saldırı planlarıyla ilgili detayları paylaşmazken, Suriye'nin askeri altyapısına yönelik hedef alma stratejisini vurguladı. Bu strateji, İsrail'in uzun süredir benimsediği "önleyici vuruş" politikası çerçevesinde şekilleniyor. Genelkurmay Başkanı, bu tür operasyonların, düşman güçlerin hibrit savaş yeteneklerini sınırlamak ve İsrail'in güvenliğini sağlamak amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi.
İsrail, uluslararası alanda bu saldırılara karşı, "meşru savunma" argümanını kullanmaya çalışarak, artık daha fazla destek elde etme çabasını da sürdürüyor. Koalisyon güçleriyle olan ilişkilerini güçlendirmeye yönelik adımlar atan İsrail, bölgedeki en güçlü askeri güç olarak konumunu korumak istiyor. Ancak bu durum, Suriye ve komşu ülkelerdeki gerilimleri artırabilir ve daha büyük bir çatışmanın habercisi olabilir.
Ayrıca, Kochavi'nin onayladığı planların, özellikle seçim döneminde İsrailli siyasiler arasında tartışmalara neden olması muhtemel. Savaş karşıtı görüşlere sahip olan bazı gruplar, bu stratejinin israfını ve sonuçlarını sorgulayabilir. Ancak, hükümetin güvenlik söylemi, genellikle halkın desteklediği bir konu olduğundan, bu tartışmaların etkisi sınırlı kalabilir.
Sonuç olarak, İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi'nin Suriye'ye yönelik saldırı planını onaylaması, Orta Doğu'daki gerginliklerin tırmanmasına yol açabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Hem bölgesel dinamikler hem de uluslararası ilişkiler bağlamında, bu durumun nasıl bir etki yapacağı takip edilmeye devam edecek. Özellikle, Suriye'nin yanı sıra, İran ve diğer komşu ülkelerin tepkileri, ilerleyen süreçte daha fazla belirsizliği beraberinde getirebilir.