Elif, hayatının en zor dönemlerinden birine girmiş durumda. Geçtiğimiz ay, ondan çok şey öğrenmiş olduğu babası, beklenmedik bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Bu trajik olayın ardından yaşanan süreç, Elif’in hem duygusal olarak hem de hukuki olarak bir mücadelenin içine girmesine neden oldu. "Bir can bu kadar ucuz mu?" diyerek adalet arayışını başlatan Elif, sadece kendi acısını değil, benzer durumlarla karşılaşan tüm bireyleri temsil etme kararlılığını da taşıyor.
Elif, her şeyin bir anda altüst olduğu o geceyi asla unutamıyor. "Dışarıda bir işte çalışmaya başladım, aileme destek olmak için. Babam her zaman benim için en büyük destek kaynağıydı. Onun kaybıyla birlikte, ne yapacağımı bilemez hale geldim." diyerek duygularını dile getiriyor. Kazanın nasıl meydana geldiği hakkında konuşan Elif, olayın henüz netlik kazanmadığını, sorumluların henüz bulunmadığını belirtiyor. "Kaza yerine gittiğimde, otopsi raporu çıkmadan bir gün önce orada yaşananları öğrenmek için çabalıyordum. Polis, soruşturmanın sürdüğünü söyledi. Ama birkaç gün geçmesine rağmen hiçbir ilerleme kaydedilmedi." Bu durum, Elif’in içinde bulunduğu ruh halini daha da derinleştiriyor.
Elif, bir tarafında babasının kaybının acısını taşırken, diğer yandan adaletin yerini bulması için mücadele ediyor. Herkesin gözünde babasının bir can olduğu gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalan genç kadın, kaybettiği kişiye duyduğu özlemi ve adalet arayışını sosyal medyada da etkili bir şekilde yayıyor. "Adaletin yerini bulması için mücadele edeceğim. Bu sadece benim için değil, başkaları için de gerekli." diyor. Elif’in çabaları ve verdiği mücadele, toplumda yankı bulmaya başladı. Sosyal medyada başlattığı kampanya sayesinde birçok kişi ona destek olmak için harekete geçti. "Paylaşımlarıma bu kadar çok insanın destek vermesi beni etkiledi. Herkesin başına gelebilecek bir durum bu. Biz aileler olarak yalnız olmadığımızı bilmek istiyoruz." diyerek, diğer kurban yakınlarının da sesi olma arzusunu vurguluyor.
Elif’in yaşadığı süreç, adalet için verilen mücadelenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. "Babamın hatırasını yaşatmak ve başka ailelerin aynı acıyı yaşamaması için savaşıyorum." diyerek, bu durumun kendisi için sadece kişisel bir kayıp değil, toplumda adalet arayışının sembolü haline geldiğinin altını çiziyor. Sonuç olarak, Elif'in hikayesi, adalet arayışının kişisel ve toplumsal anlamda ne denli önemli olduğunun bir yansımasıdır. Her bireyin hayatı değerlidir ve bu hayatların arkasında kalanların sesi olmak, tüm topluma düşen bir sorumluluktur. Elif, bu sorumluluğu layıkıyla üstlenmiş ve yalnızca kendi acısını değil, aynı zamanda birçok insanın sesini de gururla taşıyan bir savunucu haline gelmiştir. “Bir can bu kadar ucuz mu?” sorusu, sadece Elif’in değil, birçok fert için önemli bir mesele. Adalet için verilmesi gereken mücadele şimdi daha önce hiç olmadığı kadar önemli hale gelmiştir.