Hayatın beklenmedik anları, çoğu zaman insanoğlunu paniğe sürükleyebilir. Özellikle çocuklu bir annenin, sıradan bir gün içerisindeki sıradan bir eve dönüş yolunda, başına gelen trajik bir olay, hem onun hem de çevresindeki insanların ruh halini derinden etkilemişti. Bu yazıda, bir anne ve onun yaşadığı krizin panik dolu anlarını, bu süreçte yaşadıklarını ve dönemin modern sorunlarını ele alacağız.
Bütün bu olay, bir Cumartesi sabahı, güneş tam tepe noktasındayken başlamıştı. Ayşe, beş yaşındaki oğlu Efe ile birlikte alışverişe gitmek üzere evden çıkmıştı. Sabah kahvaltısının ardından, güzel bir gün geçireceklerine dair umutları yüksekti. Ancak trafiğin yoğun olduğu bir caddede ilerlerken her şey bir anda değişti. Ayşe, sümen altında yapılmış bir hatanın kurbanı olur. Efe’nin birden yüzünün bembeyaz kesilmesi, aman Allah’ım! dediği an, her şeyin başlangıcıydı.
Ayşe, Efe’nin durumu karşısında ilk başta ne yapacağını bilemedi. Oğlunun yanında oturdukları koltukta, kendisinin de yavaş yavaş kaygılandığını hissetmeye başladı. Efe, aniden karnının ağrıdığını ve hissettiği rahatsızlığın dayanılmaz hale geldiğini söyledi. Bu, Ayşe için burada duraklamak anlamına geliyordu. Ancak yoğun trafik nedeniyle sağa çekmek son derece zordu. Bir yandan trafik ışıklarını beklerken, bir yandan oğlu için en azından bir yer bulabilmek adına çırpınıyordu.
Kalp atışları hızlanmıştı. Ani bir karar vermek zorundaydı. Sağda bir boş yer görünce, araçlarını o yöne doğru iterek çekti. Araçlarını park ettikten sonra, aniden aşağıya inme kararı aldı. Efe’nin yüzünün rengi adeta sönmeye başlamıştı. Etrafta gördüğü insanlardan yardım istemeye koyuldu.
Bir yandan “Aman lütfen, çocuğuma yardım edin!” diye bağırıyor, diğer yandan Efe’ye sakin olmasını söylemeye çalışıyordu. Herhangi bir ambulans çağırmayı düşünmemişti o an. Öncelikli ilgisi, oğlunun güvenliği ve hızla müdahale etmekti. Çevresindekiler, Ayşe’nin çaresizliği karşısında hemen devreye girmeye çalıştılar. Bir kadın hemen telefonuna sarıldı, acil servisi arıyordu. Diğerleri ise Efe’nin yanına gelerek ona yardımcı olmaya çalışıyordu. Ayşe, bir an duraksadı; nasıl bu hale geldiklerine şaşırmıştı.
Sadece birkaç dakikada, bir grup insan Efe etrafında toplanmıştı. Bazıları onu rahatlatmaya çalışıyor, bazıları ise annesine moral veriyordu. Ancak Ayşe, o an sadece Efe’nin gözlerine bakmaya çalıştı; o görüntü, en korkunç uykusunun bile ötesindeydi. Etrafında dönen insanların sesleri yankılanırken Efe’nin gözlerinden düşen yaşlar, Ayşe’nin yüreğini dağlıyordu.
Sonunda, ambulansın sesi duyuldu. Ayşe’nin içindeki kaygı, biraz olsun yerini rahatlamaya bıraktı. Efe, hemen müdahale edilmesi gereken bir durumla karşılayacaktı. Ambulansın gelmesinin ardından, profesyonel sağlık ekipleri durumu değerlendirip gerekli müdahaleleri yapmaya başlamışlardı. Ayşe, biraz daha sakinleşmişti; ama hala allerjik bir tepkimenin belirtisi olup olmadığını düşündürten korku, onu rahat bırakmıyordu.
Ambulansın kapısının kapanmasıyla birlikte, Ayşe’nin kalbi tekrar yerinden fırladı. Kendi güvenliği hakkında düşündükçe, bazen sadece bir anlık bir kararın insanın hayatında ne denli büyük bir etki yaratabileceğini anladı. Aciliyet hissi, insanın ne kadar hızlı hareket etmesi gerektiğini bir kez daha öğretmişti. Bu olay onun hayatına önemli bir ders oldu: Panik anlarında bile soğukkanlılık, her şeyin çözümü için elzemdir.
Oğlunu hastaneye götüren ambulans, Ayşe’nin aklına birçok soru getirmiştir. Bu tür durumlarla nasıl başa çıkılacağına dair hayat derslerinde eğitim almak gerektiğini anladı. O an yaşadığı panik, aslında birçok anne-babaya örnek olabilecek kadar gerçekti. Olayın ardından yapılan sağlık kontrolleri, Efe'nin ordan hafif bir rahatsızlıkla ayrıldığını gösterse de Ayşe, yaşadığı deneyimle daha güçlü bir birey olmaya karar vermiştir.
Sonuç olarak, hayat her an sürprizlerle dolu olabilir. Anne Ayşe gibi, bu tür panik anlarıyla ve çocuk sahibi olmanın sorumluluklarıyla nasıl başa çıkılacağı, toplumun genel bir dert etmesi gereken bir konudur. Annesinin panik anındaki davranışları, sadece kendisine değil, çevresindekilere de bir ders oldu. Her an hayatımızda beklenmedik bir şey olabilir; bu yüzden, panik anlarında serin kanlılığımızı korumak ve sağduyumuzdan ödün vermemek büyük önem taşır.