Son dönemde artan jeopolitik gerilimler ve Orta Doğu’da devam eden çatışmalar, ABD ve Suudi Arabistan arasındaki askeri iş birliğini bir üst seviyeye taşıyor. Washington yönetimi, Riyad'a yönelik 100 milyar dolarlık dev bir silah paketi sunma kararı aldı. Bu anlaşma Türkiye'nin F-35 programına katılımından dolayı yaşadığı sıkıntılar da dahil olmak üzere bölgedeki askeri dengeleri yeni bir boyuta taşıyacak. F-35 savaş uçaklarının da bu pakete dahil edilmesi, iki ülke arasındaki stratejik ilişkiyi daha da güçlendirmeyi hedefliyor.
Aylardır S-400, F-35 ve çeşitli askeri anlaşmalarla ilgili tartışmalar yaşanan Türkiye ve ABD ilişkileri, Suudi Arabistan'ın bu dev anlaşmayla doğrudan etkilenmesi bekleniyor. Suudi Arabistan, Orta Doğu'da stratejik bir müttefik olarak konumlanırken, ABD'nin bu tür büyük anlaşmaları, bölgedeki askeri güç dengesini değiştirebilir. Suudi Arabistan'ın silah alımındaki amaçlarından biri, İran ile olan gerilimi dengelemek ve kendisini daha da güçlendirmek olarak değerlendiriliyor. Bu anlaşma, Suudi Arabistan’ın askeri modernizasyon sürecini hızlandıracak ve bölgedeki askeri etkisini artıracaktır.
F-35 savaş uçakları, günümüzün en gelişmiş savaş sistemleri arasında yer almaktadır ve Suudi Arabistan'ın hava gücünü önemli ölçüde artıracak bir nitelik taşıyor. Ancak, F-35'lerin bu pakete dahil edilmesi, stratejik anlamda bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. Özellikle, bu uçakların teknolojik üstünlüğü, bölgedeki çatışmaların doğasını değiştirebilir. Anlaşmanın tam detayları henüz açıklanmamakla birlikte, Suudi Arabistan'a verilecek diğer askeri donanımlar arasında insansız hava araçları, hava savunma sistemleri ve daha birçok gelişmiş askeri teçhizat bulunması bekleniyor.
ABD’nin silah satışındaki bu artış, sadece ekonomik bir kazanım olarak değil, aynı zamanda jeopolitik bir mühendislik olarak da değerlendiriliyor. Suudi Arabistan, bu yeni silah sistemlerini kullanarak yalnızca kendini değil, aynı zamanda ABD'nin de stratejik yollarını güvence altına alacak. Askeri ve ekonomik iş birliği, iki ülke arasında uzun vadeli bağımlılık yaratabilir. Bu durum, sadece Orta Doğu’da değil, tüm dünya siyasetinde yankı uyandıracak bir durum olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, ABD'nin Suudi Arabistan’a 100 milyar dolarlık bir silah anlaşması sunması, sadece iki ülke arasındaki askeri ilişkiyi değil, tüm bölgedeki güç dengelerini etkileyebilir. Bu durum, Suudi Arabistan'ın askeri yeteneklerini artırırken, aynı zamanda Orta Doğu’daki çatışmaların seyrini de değiştirebilir. F-35’ler gibi gelişmiş savaş sistemleri, Suudi Arabistan'ın kendi ulusal güvenliğini sağlama ve bölgedeki rakiplerini dengeleme stratejisini destekleyecek. Tüm bu gelişmeler ışığında, ABD-Suudi ilişkileri önümüzdeki dönem boyunca dikkatle izlenecektir.